ŞEHRİN YÜKÜNÜ 'ONLAR' TAŞIYOR

HABER / NECMETTİN ÇAKMAK:

Çalıştığınız yer oturduğunuz semtte değilse ki İstanbul'da böyle şanslı insan azdır sanırım, günde en az iki vasıta kullanıyorsunuz demektir. Sabah durakların mahşer yeri kalabalığında yüzler sola çevrili, gözler gelen otobüslerin tabelalarına çevrili, otobüs beklenir. O saatte dikkat edilen başka hiçbir şey yoktur, sadece artık ezberlenen üç-dört rakam ve harf. Otobüs gelir, binenlerin peşine takılır, akbili öncekilerin çaldırdığı tondan bir kez daha bağırtıp binersiniz otobüse.

Şansınız varsa oturursunuz, yoksa -ki genelde yoktur- ayakta, balık istifi, uyuklayarak yaparsınız yolculuğu ve düğmeye basıp şoföre, "inecek var" işaretini verir, inersiniz. Sonrası yeni bir mesai ... Bizi her gün o duraktan o durağa taşıyan otobüsle ve şoförüyle ilişkimiz bu kadardır. Otobüsleri, durakları ezbere biliriz de otobüsü kullananı bilmeyiz. Kimi zaman geç kaldığı için kızdığımız, kimi zaman "İlerleyelim, arkalar bomboş" lafına, "Neresi boş, adım atacak yer yok burada, bir de bomboş demiyor mu!" diye içimizden ya da dışımızdan söylendiğimiz insanlar İETT şoförleri.

Patlamaya hazır bomba değiliz: İETT Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Salim Sezer, İstanbul'un başlı başına 'stres üretim merkezi' olduğunun altını çizerek, vatandaşlardan şoförlere karşı daha anlayışlı olmalarını istiyor.

Sezer, yapılan bazı araştırmalarda İETT şoförlerinin 'patlamaya hazır bomba' olarak gösterilmesini de eleştirerek, "Elbette ki, bazı arkadaşlarımızın psikolojik sorunları vardır. Ancak, bu genele kesinlikle mal edilemez. İETT Genel Müdürlüğümüz zaten çok sık aralıklarla 'moral' terapileri düzenliyor. Şoförlerin sağlık sorunları ile yakından ilgileniyor. Ayrıca Genel Müdürümüzün ifadesine göre çok yakında bütün şoförlerimiz çek-ap'tan geçip sağlık taraması yapılacak. Bu da İETT tarihinde ilk olacak." şeklinde konuşuyor.

Sezer, İETT bünyesinde 5 bin 500 şoförün istihdam edildiğine dikkat çekerek, "Günde 2 bin 500 otobüs İstanbulluların hizmetine sunuluyor. Elbette aksaklıklar oluyor, ancak bu kesinlikle şoför arkadaşlarımızdan kaynaklanmıyor Maalesef halkımız bu konuda çok duyarsız. Bütün suçu şoförlere yüklemek gibi kolaycılığa başvuruyorlar. Öyle zamanlar oluyor ki; şoför boşuna sinirlenmiyor. 'Nerdesin lan!" gibi sözlü saldırılara maruz kalıyorlar. Şimdi şoför bunu söyleyene uysa bir türlü, uymasa ... "diye konuşuyor. Sezer, sivil toplum örgütü olarak bu manada ellerinden geleni yaptıklarını da dile getiriyor.

Saldırılar arttı, trafik cezaları yoğunlaştı: Sezer, şoförlerin sorunlarını aktarırken de şunlara dikkat çekiyor: "Arkadaşlarımızın en büyük sıkıntısı orer saatler. Yani, bir aracın A noktasından B noktasına varışı arasında hazırlanıyor. Bu arkadaşlar trafiğin durumunu bilmedikleri için orer saatlerini gerçeğe uygun yapamıyorlar.

İdarenin bu konuya acilen çözüm bulması gerekiyor. Bir diğer sorunda otobüslerle ilgili. Araçlarımızın çoğunda fıskiyeler ve kaloriferler çalışmıyor.

"Sezer, trafik ekipleri tarafından şoförlerden habersiz şekilde yazılan gıyabi trafik cezalarının son aylarda yoğunluk gösterdiğine işaret ederek, İETT yöneticilerinin bir an önce bu duruma el koymasını talep ediyor. Sezer, "Bu cezalar az-buz değildir. 80-100 milyon lirayı bulan bu cezaları şoförler kendi ceplerinden ödüyorlar.

Bu da ekonomik sıkıntı çeken çalışanlarımızın daha da sıkıntı içerisine düşmelerine sebep oluyor." dedi. Sezer, şoförlerin hatlarda fiili saldırılara da maruz kaldıklarını söyledi.

 

İnsanlarımız saygılı olmalı İmdat Şahin (şoför): "insanların yolda olduğu saatler biz de yoldayız yani, işe biz götürüp biz getiriyoruz. Biz taşıyoruz İstanbul’u. Bu bilindiği halde insanımız bizlere karşı hoşgörülü değil, sabah otobüse biniyor, bir merhaba bile demiyor. Bu kadar zor mu? Çok arkadaşımız yolcudan dayak yedi hakaret işitti. Dikkat edin, hemen hiçbir şoför sabah ters davranmaz, ne sorarsanız sorun cevap verir ama sonra insan istese de sabredemiyor. Bizler günde en az 1200 soruya cevap vermek zorunda kalıyoruz. Bu kadar soruyla muhatap olan birinden az da olsa haliyle ters cevap alabiliyor yolcu…"

 

Bunalım içerisinde değiliz Orhan ilhan (şoför): "İstanbul çok büyüdü; bin türlü insan var. Sürekli aynı hatta çalışınca tanıyorsun yolcunu. Bir süre sonra, nerde çalıştığını, kaçta girip kaçta çıktığını öğreniyorsun. Gelmediyse bekliyorsun, durağa, yollara bakıyorsun belki geliyordur diye. Bekleriz, alırız yani yolcumuzu. Bir de İstanbul'un istenmeyen yolcuları vardır. Boyacısı, tinercisi, cepçisi, parasızı, yolda kalmışı, hepsi bizim otobüslerimizdedir. Halk otobüsleri almaz onları, minnet etmezler, ama hepsini taşırız... İşte İETT ve İETT'li olma farkı."

 

Vatandaş anlayış göstermeli Temel Apaydın (şoför): "Araç arıza yapar; suçlu şoför. Trafik sıkışır, durağa geç kalır, şoför yine suçlu. Hangi şoför ister aracı arıza yapsın. Hiçbirisi... insanlar suçlu ararken yanlış adrese yönelmeyi bıraksınlar artık. Vatandaşın sorunlarını ileteceği adres şoförler değil, kurumdur. Gitsinler, şikayetlerini bildirsinler ve çözüm beklesinler. Trafikte saatlerce direksiyon sallayan, binlerce insanla muhatap olan şoförlerde etten kemikten yaratılmışlar. Onların da dertleri, sıkıntıları var. Ne olur, biraz güler yüz, biraz anlayış.

 

Sendikamız yok Cengiz Gözdemir (şoför): "İETT şoförünün derdini, tasasını açıklayabileceği bir sendikası yok. Bu olmayınca sorunlar çözülemiyor. Personel eksikliği var. Bir şoför dört kişilik iş yapıyor. Sosyal iznini kullanamıyor. Bu gibi eksiklikler hatta çıktığı zaman insanlarla yüz yüze geldiği zaman muhatap olarak şoförü seçiyor. Bütün gün trafiğin egzozun içindeyiz. Hiçbir şeyi olmayanın psikolojik sorunu var.

Ömür biter, yol bitmez: İETT, Anadolu Yakası'nda 225, Avrupa Yakası'nda ise 366 olmak üzere toplam 591 hatta yolcu. taşıma hizmeti gerçekleştiriyor. Buna göre, her biri günde ortalama 230 kilometre yapan İETT şoförler,. toplam 580 bin 060 kilometrelik seyahatle, dünyanın 40 bin 076 kilometre uzunluğundaki çevresini her gün 14.5 kez dolaşmış oluyorlar, 'Evliya Çelebi' gibi çalışan İETT şoförleri, ayda 6 bin 900 yılda da 83 bin 950 kilometre yol kat ediyor. Böylece, her bir İETT şoförü yılda 2 kez dünya çevresinde tur atmış oluyor. Ayrıca, İETT bünyesinde görev yapan 5 bin 437 şoför, 7.5 saatlik günlük mesai ile, her gün toplam 40 bin 777 saatini yollarda geçiriyor, Bu süre, 1.669 güne, 56,6 aya ve 4.7 yıla denk gelirken, şoförler böylece her gün yaklaşık 5 yıllık ömrü yollara armağan etmiş oluyorlar.

Haberi resim olarak gör

MİLLİ GAZETE
10 MART 2004 ÇARŞAMBA